gırtlak gırtlaka gelmek ne demek?
- Kıyasıya dövüşmek.
kıyasıya
- Çok şiddetli, korkunç, müthiş.
- Canını yakmak, öldürmek amacıyla
 Mercilessly. Mercilessly.
 Ruthlessly. Ruthlessly.
 Cruelly. Cruelly.
 Savage. Savage.
 Murderous action. Murderous action.
 Dog- eat dog-. Dog- eat dog-.
gırtlak
- Bkz. larinks
- Soluk borusunun üst bölümü, ümük, imik, hançere
- Yiyip içme.
- Ses rengi, yapısı.
- Memeli hayvanlarda ve insanda ses çıkarma organı olarak da görev yapan, akciğerle soluyan omurgalı hayvanlarda soluk borusunun kıkırdak iskeletle desteklenmiş üst bölgesi. Larinks.
- Yutak ve soluk borusunu birbirine bağlayan solunum sistemi bölümü, larenks. Sesin oluşturulmasını sağlayan bu kısım mukoza, kıkırdak ve kaslardan yapılmıştır.
 Laryngeal. Laryngeal.
 Guttural. Guttural.
 Pharyngal. Pharyngal.
 Pharyngeal. Pharyngeal.
gırtlak abanığı
- Gırtlaktan çıkan abanık.
 Consonne laryngale, faucale ou gutturale Consonne laryngale, faucale ou gutturale
gelmek
- Getirmek
- Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
- Geriye dönmek
- Oturmaya, ziyarete gitmek.
- İsabet etmek.
- Varmak, ulaşmak.
- Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
- Ortaya çıkmak, doğmak.
- Belli bir süre dolmak
 Put in. Put in.
