gırla ne demek?
- Alabildiğine, çokça.
Elbette ya... O köşkte uşaklar, bahçıvanlar gırla.
H. Taner Abundantly.
Amply.
Too much.
Incessantly.
To the utmost.
gırla gitmek
- Uzun sürmek, sürüp gitmek.
To be abundant, to be too much.
gırlıg
- [gırklık, gırtlık] Davar kırkmak aygıtı. (Akbaş *Güdül -Ankara) [gırklık] : (Meyvebükü *Gödül -Ankara; -Tokat) [gırtlık] : (Yayla, İnönü -Eskişehir)