gözdağı ne demek?

  1. Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit

    Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur.

    H. Taner

    Küfürlerin arasında duyduğu sözlerden, bu gözdağının sabahki olayla ilintili olduğunu anlar gibiydi.

    Ayşe Kulin
  2. T. Mc: Birini istenilen yola getirmek için samimi olmayan şiddet gösterişleriyle korkutmak ve tehdit etmek.
  3. (en)Threat.
  4. (en)Intimidation.
  5. (en)Threats.

gözdağı vermek

  1. Sonradan verilecek bir cezayla korkutmak, yıldırmak, tehdit etmek, caydırmaya çalışmak.
  2. (en)To intimidate.
  3. (en)Threaten.
  4. (fr)Menacer, intimider (fr)

gözde

  1. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen unvan.
  2. Beğenilen kadın.
  3. Benzerleri arasında nitelikleri sebebiyle üstün tutulan, beğenilen, önem verilen kimse veya şey, favori.
  4. Önemli bir kimsenin beğendiği kadın.
  5. Bk. odalık.
  6. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen.
  7. (en)Favorite.
  8. (en)Favourite.
  9. (en)Preffered.
  10. (en)Blue boy.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gözdağı vermekgözdegözde çocukgözdegülgözdeğme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın