göynüklü ne demek?
- Yakıcı, yanık.
- Acıklı, tesirli, dokunaklı.
- Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı bir köy.
Burner, burnıng.
Touching, tragic.
göynük
- Yanık, yanmış.
- Güneşte yanmış.
- İyice olmuş (yemiş).
- Acısı olan, elemli.
- Orman yakılarak açılan tarla.
- Üzüntüden, acıdan yüreği yanmış olan
- Arpa torbası.
Burned, overripe, heat-broken
göynü
- Olgunlaşmış meyve.
- Sıkıntı, üzüntü.