gölge tiyatrosu ne demek?

  1. Saydam bir perde üzerinde, arkadan kuvvetli bir ışıkla aydınlatılan oyuncuların gölgeleriyle yaptıkları gösteri.

gölge

  1. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık
  2. Güneş ışınlarından korunacak yer
  3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet
  4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk.
  5. Röfle.
  6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan.
  7. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.
  8. Koruma, kayırma himaye.
  9. Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.
  10. Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.

gölge balığı

  1. Gölge balığıgillerden, büyük, eti lezzetli, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık, taş levreği, minakop (Umbrina cirhosa).
  2. Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm, sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı (Thymallus thymallus).
  3. Kemikli balıklar (Teleostei) takımının,gölge balığıgiller (Sciaenidae) familyasından, 50-70 cm kadar uzunlukta, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir tür.
  4. (en)Umbrina.
  5. (fr)Ombrine
  6. (la)Umbrina cirrhosa
  7. (la)Umbrina

  1. İki evcikli
  2. İnternet üzerinde daha önceden ziyaret edilmiş siteleri gösteren dosyalar.
  3. Sayısal delillerde daha önceden İnternet üzerinde ziyaret edilmiş sitelerine ait kayıt bilgilerinin tespit edilmesi yöntemi.
  4. İşletim sitemi ve kayıtlarda bulunan yazılımların incelenmesi yöntemi.
  5. Difüzyon akımı ile ona etki eden değişkenler arasındaki ilişkiyi veren eşitlik. id = 607 n D1/2 C m2/3 t1/6 Bu değişkenler analit reaksiyonunda söz konusu elektronların sayısı (n), difüzyon katsayısının karekökü (D1/2) ve damlayan civa elektrotunun kılcal sabiti (m2/3 t1/6)'dır.
  6. İndiyum elementinin sembolü. (II)
  7. İzomagnezyum halojenür ile aril asetik asit veya onun sodyum tuzuyla oluşan, Grignard reaktifine benzer bir belirteç.
  8. İnsektlerle taşınan, felç, irinsiz meningoensefalomiyelitis ve miyokarditisle belirgin, genellikle on haftalıktan büyük hindilerde ve seyrek olarak genç kazlarda görülen flavivirüs enfeksiyonu.
  9. İsrail'Den köken alan, çok sıcak koşullarda hayatta kalabilen ve yüksek verim gücü gösteren sığırların geliştirilmesi amacıyla 1920 yılında ithal edilen Holştayn boğalarla yerli Damascus ve Baladi ırkı ineklerin birleştirilmesi ve 1947-1962 yılları arasında Kanada ve ABD' den getirilen çok sayıdaki sığırla ırkın stabilizasyonun sağlanması sonucu geliştirilmiş, Holştayn ırkına çok benzeyen, siyah beyaz alaca renkli, Holştayn ırkının aksine sıcağa ve subtropik iklime dirençli, sıcak iklimde süt verimi Holştayn ırkından daha yüksek, sütünün yağ oranı daha düşük, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı yüksek, kolay buzağılayan, buzağılama aralığı oldukça kısa sütçü sığır ırkı.
  10. İsrail'Den köken alan, Akdeniz bitki örtüsünü iyi değerlendiren ve kenelere karşı dirençli bir sığır oluşturmak amacıyla Akdeniz orijinli ırkların Brahman ve Santa Gertrudis ırklarıyla birleştirilmesi ve yıllar sonra Hereford, Angus ve Simental ırklarının da ıslah programına katılmasıyla geliştirilmiş, et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

tiyatro

  1. Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer
  2. Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup
  3. Oyun yazma sanatı
  4. Sahnelenmek için yazılmış oyunların tümü
  5. Bk. gösteri evi
  6. Yun. Dram, komedi ve sair piyeslerin temsil edildiği yer.
  7. (en)Theater.
  8. (en)Theatre.
  9. (en)Playhouse.
  10. (en)Play.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gölgegölge balığıgölge balığıgillergölge bitkilerigölge doldurgölge döviz kurugölge düşmekgölge düşürmekgölge ekonomigölge etkisigölgöl alabalığıgöl alasıgöl asfaltıgöl asfaltiababaaba güreşiabacıabacılıkabadiabajurabajurcuabajurculukabajurlu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın