fuss ne demek?

  1. Telaş, yaygara
  2. Gereksiz yere telaşlanmak
  3. İtiraz, tartışma
  4. Aşırı övgü
  5. Titiz davranmak
  6. Ufak ayrıntılarla ilgilenmek
  7. Meraklanmak
  8. Yakınmak, sızlanmak
  9. Yaygara koparmak
  10. İnce eleyip sık dokumak
  11. Titizlenmek, özen göstermek

fuss about

  1. Çırpınmak

fuss and kerfuffle

  1. Karışıklık

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fuss aboutfuss and kerfufflefuss and kerfuflefuss overfussafussbudgetfussiletfussilet suresifussilyfussinessFUSfusahafusainfusalisfusariotoksikozis
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın