flounce ne demek?

  1. Öfke ile fırlamak
  2. Öfke veya sabırsızlıkla yerinden fırlayıp yürümek
  3. Fırlayıp yürümek, azametle yürümek
  4. Sabırsızca davranmak
  5. Farbala ile süslemek, volan koymak.
  6. Donuvermek
  7. Fırlayış, atılış.
  8. Farbala, volan
  9. Into -e bir hışımla girmek. out bir hışımla çıkmak.

öfke

  1. Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
  2. Engellenme, incinme ya da gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi.
  3. (en)Anger.
  4. (en)Rage.
  5. (en)Fury.
  6. (en)Temper.
  7. (en)Wrath.
  8. (en)Bate.
  9. (en)Berserker rage.
  10. (en)Choler.

flounced

  1. Fırfırla süslenmişŸ

flounder

  1. Debelenmek, çırpınmak.
  2. Şaşırıp kalmak
  3. Bata çıka yürümek, bocalamak, boşuna çabalamak
  4. Dilbalığı, dere pisisi, yan yüzen birkaç çeşit balık
  5. Debelenme, çabalama.
  6. Çamura veya suya bata çıka yürümek
  7. Güçlükler ve yanlışlıklar içinde sürüklenip gitmek, uğraşıp durmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

flouncedflounderflounder aroundflounderingflounderinglyflofloatfloat a banfloat bridgefloat chamber
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın