float plane ne demek?

  1. Deniz uçağı

deniz

  1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi.
  2. Bu su kütlesinin belirli bir parçası.
  3. Sınırsız genişlik, çokluk, yoğunluk.
  4. Aydaki düzlükler.
  5. Geniş alan.
  6. Yer kabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları.
  7. Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
  8. Büyük su kütlesi.
  9. Çok, bol.
  10. Derya.

float a ban

  1. Ödünç vermek

float bridge

  1. Sallı köprü

plane

  1. Düzlemek.
  2. Uçak.
  3. Rendelemek.
  4. (geometri) düzlem. düzey, seviye. düzlem, düzlemsel.
  5. Düzeltmek, düzlemek, süzülmek, uçmak (motorsuz), rende ile düzeltmek, rendelemek, planya ile düzeltmek
  6. Plane tree çınar, bot
  7. Rende, marangoz rendesi, planya
  8. Bir çeşit mala
  9. Düzeltmek, rendelemek
  10. Üstünu temizlemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

float a banfloat bridgefloat chamberfloat chargefloat linefloatfloat over textfloat tofloat valvefloatabilityfloplaneplane angleplane bitplane coordinatesplane curveplane dişliplane figureplane filletplane geometryplane ideaplanplan kontr planplan aheadplan assetsplan bölgesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın