flashpoint ne demek?
- Parlayıcı bir sıvının buharının havada kısa bir süre parlamasının sağlanabileceği en düşük sıcaklık (Kimya); kritik nokta, bir şeyin patlamaya hazır olduğu nokta
flash
- Işaret olarak yanıp sönen ışık
- (şimşek) çakmak. (işaret vermek için) (ışıkları) yakıp söndürmek. büyük bir hızla geçmek. bir an için göstermek.
- Birden gelen su akıntısı
- Kaba gösteriş
- Cama renk vermek için maden tuzu ile kaplama
- Bkz. flaş.
- Hırsız veya serserilere ait
- Gösterişli fakat sahte
- Kaba bir şekilde gösterişli
- Birden alevlenmek, şimşek gibi çakmak veya parlamak
flash a glance
- Bakış atmak, göz atmak