fittest ne demek?
- En uygun
- Uygun, yerinde, yeterli, yetenekli, layık, sağlıklı, zinde, formda
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
Infinitive ending -an.
See Em.
fitted
- Döşeli
- Oturmuş, döşenmiş
- Uygun, yerinde
fitted and arranged
- Dayalı döşeli