fasılasız ne demek?

  1. Kesintisiz, biteviye.
  2. Arasız, aralıksız, durmadan, ara vermeden, kesintisiz, biteviye

    Biraz durursa yere yıkılacağını sanarak fasılasız yürüyordu.

    P. Safa
  3. Bkz. sürekli
  4. Durmadan devam eden
  5. (en)Uninterrupted.
  6. (en)Continuous.
  7. (en)Without a break.
  8. (en)Incessant.
  9. (en)Without intermission.
  10. (en)Without interruption.

sürekli

  1. Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî.
  2. Uzun süreli olarak, daima.
  3. Ötümlü.
  4. Kendi içinde kesintisiz olarak sürüp giden (uzay, zaman).
  5. (en)Continuous.
  6. (en)Lasting.
  7. (en)Constant.
  8. (en)Steady.
  9. (en)Enduring.
  10. (en)Permanent.

fasılasız suflörlük

  1. Bk. kesintisiz anımsatma

fasıla

  1. Bölük, durak.
  2. Osmanlıca'da yazılışı: fâsıla
  3. Aralık, ara, kesinti.
  4. Ses frekansı aralığı.
  5. Bend, kısım.
  6. (en)Intermission.
  7. (en)Interval.
  8. (en)Pause.
  9. (en)Space.
  10. (en)Interstice.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fasılasız suflörlükfasılafasıla vermekfasıla yı meftuhafasıla yı saltanatfasılai saltanat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın