faille ne demek?

  1. Kabartma çizgili yumuşak ipekli kumaş
  2. Kendinden çizgileri olan yumuşak ipekli kumaş.

fail

  1. Eden, yapan, işleyen
  2. Özne.
  3. Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse.
  4. Bk. özne
  5. Bk. suçlu
  6. İşi yapan. Fiili işleyen. (Osmanlıca'da yazılışı: fâil)
  7. (en)Agent.
  8. (en)Author.
  9. (en)Perpetrator.
  10. (en)Death; decease.

fail adı

  1. Fiiller üzerine -An sıfat-fiil ekinin getirilmesiyle kurulan ve geniş zaman kavramı taşıyan; sıfat olarak kullanıldığı gibi «bir işi yapan» anlamıyla ad olarak da kullanılan türetme: Yoldan gelenin halinden anlamalısın. Kadının sigarasını birlikte yakmayı bilenler gibi, bir minicik gülümseyişe sevinçler teşekkürler saçmasını bilirdi (T. Buğra, Dönemeçte). Benim fikrimce dünyadaki insanların hepsi romancı… Lâkin bir kısmı roman yazıyor, bir kısmı roman yapıyor, daha doğrusu yazılanı oynuyor. Yazanlarla oynayanlar arasında büyük bir fark yok. Yazanlar: tahrîrî rejisör… oynayanlar: şifahî aktör? Hayat hiç perdesi kapanmayan bir sahne (Ö. Seyfettin, Harem, s. 64) vb.
  2. (en)Agent noun, present participle.
  3. (fr)Nom d’agent, participe présent

Türetilmiş Kelimeler (bis)

failfail adıfail duefail infail ismifaidefaidemendfaiencefaihfaik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın