eye strain ne demek?
- Göz yorgunluğu
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
eye shadow
- Göz gölgesi, gözleri öne çıkarmak için gözkapaklarına uygulanan kadın kozmetik kremi veya pudrası
eye sight
- Görme gücü
strain
- (bitki için) tür; (hayvan için) cins, soy.
- Müz. ses; nağme. özellik; irsi özellik. tarz.
- Bakterisiz yetiştirilen alg kültürleri.
Strain.
- Gerginleştirmek
- Germe, gerilme, zora gelme
- Zorlamak, burkmak, incitmek, yormak, çarpıtmak, saptırmak, filtre etmek, gerilmek, kasılmak, eğilmek
- Hayvanlarda soy
- Kendini zorlamak, çok uğraşmak
- Nesil, soy, silsile, aile
Türetilmiş Kelimeler (bis)
eye shadoweye sighteye socketeye soreeye spoteyeeye apertureeye appealeye balleye bankeye batheye belteye bolteye broweye catchereyeyaeyadieyadii kesireeyagstrainstrain a gnatstrain afterstrain ageingstrain atstrain at a gnat and swallow a camelstrain at the leashstrain every nervestrain every nervesstrain hardeningstraightstraight aheadstraight and narrowstraight anglestraight as a die