esef ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Üzüntü, kaygı, tasa

    Ötekilerin yüzünde, onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı.

    T. Buğra
  2. Acınma, üzülme.
  3. Yerinme.
  4. Hüzün, gam, nedamet, pişmanlık. Daralmak. Elden çıkan bir şey için hasıl olan üzüntü.
  5. (en)Compunction.
  6. (en)Sorrow.
  7. (en)Regret.

esef edilecek

  1. (en)Lamentable

esef etmek

  1. Üzülmek, acınmak.
  2. (en)Regret.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

esef edilecekesef etmekesef olunmakesefaesefhanesefleeseflenmeeseflenmekesefliesefnakeseesedeseddesedıesedullah
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın