durulmak ne demek?

  1. Duru duruma gelmek.
  2. Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak

    Kar ve fırtına durulmuş, hava birden açıvermişti.

    H. Taner
  3. Uslanmak, sakinleşmek

    Canı yanan kısrak acı bir kişneme salıverdikten sonra birdenbire duruldu.

    H. Taner
  4. Durma işi yapılmak

    Mor dağlara karargâhlar kurulur / Eteğinde bölük bölük durulur.

    B. S. Erdoğan
  5. (en)Clarify.
  6. (en)Become clear.
  7. (en)Settle.
  8. (en)Settle down.
  9. (en)Slack.
  10. (en)Slack off.
  11. (en)To stop.
  12. (en)To stand.
  13. (en)To become tranquil / quiet.

duru

  1. Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak.
  2. Pürüzsüz ten.
  3. Arınmış, karışık olmayan dil, üslup.
  4. Değişkenlerin değerleri verildiğinde, dizgenin kesinlikle tanımlanan belirlidurumu.
  5. Bir kadın adı.
  6. Temiz, berrak, saf.
  7. Savaşta giyilen zırhlar, cevşenler, çelik elbiseler.
  8. (en)State.
  9. (en)Limpid.
  10. (en)Clear.

durulma

  1. Durulmak durumu.
  2. Uyarma enerjisinin ısı (absorpsiyon) veya ışık (floresans) olarak geri verilmesiyle uyarılmış türün temel hale dönmesi.
  3. (en)Relaxation.
  4. (en)Clarification.

durulmamak

  1. (en)(neg. form of durulmak) clarify, become clear, settle, settle down, slack, slack off.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

durulmadurulmamakduruldurulamadurulama banyosudurulama birimidurulama suyuduruduru açınıkduru denklemiduru sesdurualp
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın