dolaşmak ne demek?

1. Gezmek, gezinmek

   Belki otuz defa, belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor.

   M. Ş. Esendal

2. Doğru gitmeyip yolu uzatmak.
3. Dönüp başka bir yönden gelmek.
4. Kan, damarlarda yer değiştirmek.
5. Saç, iplik vb. şeyler birbirine karışarak güç çözülür duruma gelmek.
6. Bir yeri belli bir amaçla gezmek.
7. Denetlemek amacıyla bir yeri gezmek.
8. Nefes, el bir şey üzerinde hafifçe hareket etmek.
9. Bat around.
10. Go for a walk.
11. Take a walk.
12. Walk around.
13. Walk about.
14. Air oneself.
15. Go around.
16. Go about.
17. Look round.
18. Walk.
19. Circulate.
20. Circuit.
21. Become tangled.
22. Knot.
23. Be afloat.
24. Jauntiness.
25. Browse around.
26. Float.
27. Flow.
28. Hike.
29. Itinerate.
30. Jaunt.
31. Go for a jaunt.
32. Go on a jau.
33. Ramble.
34. Roll.
35. Rove.
36. Stroll.
37. Tangle.
38. Tour.
39. To wander.
40. To be indirect.
41. To get tangled.
42. To be generally reported.
43. To walk.
44. To circulate.
45. To rove.
46. To hike.
47. To go around.
48. To be entangled.
49. To walk about.
50. To loaf.
51. To twist.
52. To patrol.
53. To hack.
54. To recirculate.
55. To in.

dolaşma

1. Dolaşmak işi
2. Filmin çeşitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, büklümler oluşturarak birbirine dolanması.
3. Circuit.
4. Circulation.
5. Ramble.
6. Sally.
7. Rotation.
8. Roving.
9. Walk.
10. Entanglement.

dolaşmamak

1. (neg. form of dolaşmak) go for a walk, take a walk, walk around, walk about, air oneself, go around, go about, look round, walk, circulate, circuit, become tangled, knot, browse around, float, flow, hike, itinerate, jaunt, go for a jaunt, go on a jaunt, mat, mosey.

Türetilmiş Kelimeler (bis)