doğramak ne demek?

  1. Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak

    Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım.

    S. F. Abasıyanık
  2. (en)Butcher.
  3. (en)Chop.
  4. (en)Cube.
  5. (en)Mince.
  6. (en)To cut into pieces.
  7. (en)To cut sth up.
  8. (en)To chop.
  9. (en)To slice.
  10. (en)To mince.
  11. (en)To carve.
  12. (en)To cut into slices or pieces.
  13. (en)To chop to bits.
  14. (en)To hack.
  15. (en)To hash.
  16. (en)To hackle.
  17. (en)To cup-up.
  18. (en)Take to pieces.

doğrama

  1. Bir yapının kapı, pencere, dolap, raf vb. ağaç, metal veya plastik bölmeleri.
  2. Doğramak işi.
  3. Bir yem maddesinin parça iriliklerinin bıçakla veya diğer keskin aletlerle kesilerek küçültülmesi işlemi, kesme.
  4. (en)Chop.
  5. (en)Cutting.
  6. (en)Slicing.
  7. (en)Woodworking.
  8. (en)Cutting up.
  9. (en)Woodwork.
  10. (en)Joinery.

doğrama dişi

  1. (en)Dovetail.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

doğramadoğrama dişidoğrama işidoğrama işleridoğrama kütüğüdoğramdoğram doğram
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın