dissident ne demek?

  1. Karşıt görüşlü kimse
  2. Karşı koyan
  3. Karşı gelen kimse
  4. Kiliseye karşı olan kimse
  5. Muhalif

karşıt

  1. Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.
  2. Birbirlerinin biçimsel (çelişik) olarak değil, içerikçe karşısına konmuş (kavramlar). (Ör. Ak-kara, doğru-yanlışkarşıt kavramlardır; oysa ak'ın çelişiği ak-olmayan'dır.)
  3. Öznesi ve yüklemi aynı olan, ama biri olumlu öteki olumsuz olan iki tümel önermenin birbiri karşısındaki durumu. (Ör. "Bütün insanlar ölümlüdür." "Hiç bir insan ölümlü değildir." Olumsuzluk yüklemin içinde de dile getirilebilir: "Bütün insanlar ölümsüzdür." gibi.)
  4. (en)Contradictory.
  5. (en)Adverse.
  6. (en)Reciprocal.
  7. (en)Antipathetic.
  8. (en)Antipathetical.
  9. (en)Antithetic.
  10. (en)Antithetical.

dissidently

  1. Muhalif olarak
  2. Karşıt görüşlü bir şekilde

dissidence

  1. Muhalefet
  2. Görüş ayrılığı
  3. Fikir ayrılığı
  4. İhtilaf, karşı koyma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dissidentlydissidencedissimilardissimilaritydissimilarly
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın