dişli kılavuz anahtarı ne demek?

  1. (en)Die stock.

die

  1. Sona ermek
  2. Solmak
  3. Mortlamak
  4. Stop etmek
  5. (informal) patlamak
  6. Bk. Türkiye İstatistik Kurumu
  7. Ölmek, vefat etmek
  8. Yok olmak
  9. Canı çıkmak
  10. Ölecek gibi olmak

dişli

  1. Dişleri olan.
  2. Dişleri olan çark.
  3. Kaya balığı.
  4. Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç.
  5. Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen güçlü (kimse)
  6. (en)Toothed.
  7. (en)Denticulated.
  8. (en)Dentate.
  9. (en)Indented.
  10. (en)Cogged.

dişli balinalar

  1. (Yun. odonto: diş; ketos: balina) Memeliler (Mammalia) sınıfının, etenliler (Placentalia) alt sınıfının, balinalar (Cetacea) takımından, ağzında az ya da çok sayıda, sade, koni biçiminde dişleri bulunan, bir tane burun delikleri olan, üst çenede balina çubukları bulunmayan türlere sahip bir alt takım.
  2. Memeliler sınıfının, balinalar (Cetacea) takımından, ağzında az veya çok sayıda, sade, koni biçiminde dişleri bulunan, bir tane burun delikleri olan, üst çenede balina çubukları bulunmayan türlere sahip bir alt takım.
  3. (en)Toothed whales.
  4. (al)Zahnwale
  5. (fr)Odontocètes
  6. (la)Odontoceti

kılavuz

  1. Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
  2. Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb.
  3. Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse.
  4. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
  5. Kılavuz kaptan.
  6. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası.
  7. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç.
  8. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne.
  9. Filmlerin, film parçalarının başında, sonunda, aralarında yer alan; filmin alıcı, gösterici, açındırma aygıtı, basım aygıtı, vb. aygıtlara takılıp çıkarılmasını kolaylaştıran; filmi koruyan; asıl film için pay bırakan; boşluk dolduran; bazen çeşitli bilgiler taşıyan ve birçok çeşidi bulunan renkli, renksiz ya da saydamsız, sağlam film parçası
  10. Mıknatıslı kuşaklara takılan aynı nitelikte parça.

anahtar

  1. Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı.
  2. Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu.
  3. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol.
  4. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç.
  5. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak.
  6. Vesile, araç, vasıta
  7. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör.
  8. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret.
  9. Manyetikleri farklı bileşimlerde çalıştırmayı sağlayan devre anahtarı.
  10. Eski yapı almaçlarda, oluk seçimini yapmak için döndürülen parça.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dişlidişli balinalardişli başlıkdişli birleştirmedişli çabuk çarkıdişli çarkdişli çark düzenidişli çark mandalıdişli çarklı demiryoludişli çubukdişle ilgilidişlekdişlemedişlemekdişlememekkılavuzkılavuz açıklamakılavuz ayarlarıkılavuz bekkılavuz çavuşkılavuz çubuğukılavuz fişkılavuz fosilkılavuz gemisikılavuz halatıkılavunkılakılaakılaçkıladekılafet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın