derhal ne demek?

1. Çabucak

   Kızı derhâl kaleme sarılmış, yazmaya başlamıştı.

   H. E. Adıvar

2. Şimdi, hemen, bu anda, vakit kaybetmeden.
3. In continenti.
4. In praesenti.
5. Momentarily.
6. On the nail.
7. Promptly.
8. Soon.
9. Thereupon.
10. In one's track.
11. Whip and spur.
12. Immediate.
13. Immediately.
14. Instantly.
15. Right away.
16. In no time.
17. In an instant.
18. Instantaneously.
19. At a word.
20. Anon.
21. Bang off.
22. Right of the bat.
23. Forthwith.
24. Out of hand.
25. Instanter.
26. At once.
27. In a jiffy.
28. Pronto.
29. Therewith.
30. Directly.
31. Straightaway.
32. As soon as.

çabucak

1. Vakit geçirmeden, kısa bir sürede, acilen, alelacele, anında, bir anda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik, hızla, hızlı, hızlı hızlı, ivedilikle, lahzada, müstacelen, palas pandıras, serian, süratle, şipşak, tez beri, tezce, tezelden, yellim yalellim
2. Kısa sürede
3. Kolaylıkla.
4. Slippy.
5. Quickly.
6. Apace.
7. At no time.
8. In no time.
9. In a snap.
10. With a rush.

derhast

1. Arzu, taleb, istek, dilek. (Osmanlıca'da yazılışı: der-hast)

derhatır

1. Hatırda.

Türetilmiş Kelimeler (bis)