derdest etmek ne demek?
- Yakalamak, tutmak, ele geçirmek.
 - Bk. yakalama
 
yakalama
- Yakalamak işi.
 - Sanığın yargıç kararı olmaksızın hürriyetinin kısıtlanmasını doğuran koruma önlemi
 - Bir sanığın tutuklanma belgesi dışında, özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanması.
 
Catch.
Grasp.
Seizure.
Apprehension.
Arrest.
Catching.
Capturing.
derdest
- Yakalama, tutma, ele geçirme.
 - Görülmekte olan.
 
In hand, in process of being done.
Arrest, seizure.
Ââ etmek to arrest, seize.
derde çatmak
- Kötü bir duruma uğramak
 
etmek
- Bir işi yapmak
 - Bir durumu ortaya çıkarmak.
 - "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
 - Bulmak, erişmek
 - Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
 - Herhangi bir değerde olmak
 - Vermek.
 - Eşit değer kazanmak.
 
Step.
Say.
