dense set ne demek?

  1. Yoğun küme

yoğun

  1. Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif.
  2. Koyu, kalın.
  3. Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.).
  4. Artmış, çoğalmış bir durumda olan.
  5. Dolu, sıkı, sıkışık, çok.
  6. Şişman, iri, tombul
  7. Kaba, kalın, iri (elek, iğne).
  8. Özgül ağırlığı yüksek olan.
  9. Özgül ağırlığı yüksek olan.
  10. Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.

dense bodies

  1. Yoğun cisimcikler

dense connective tissue

  1. Sık bağ dokusu

set

  1. (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
  2. Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
  3. Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
  4. Kurmak
  5. Takım
  6. Belirlenmiş.
  7. Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
  8. Oturtmak.
  9. Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
  10. Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dense bodiesdense connective tissuedense crowddense fogdense forestdensedense ignorancedense mindeddense wavelength division multiplexdenselydensdens depozit hastalığıdens in dentedensaplazidenden aşağı haliden bakmakden baskaden başkasetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın