defigam etmek ne demek?
- Üzüntüyü, sıkıntıyı atmak
Rakı içmesi doğru bir hareket değildi amma sırf defigam etmek için olduktan sonra ehemmiyeti kalmazdı.
Reşat Nuri Güntekin
defigam
- Üzüntüyü, sıkıntıyı atma.
defi
- Taraflardan birinin kendisine açılan davada borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol.
- Bk. savu
- savu (Yazılışı: def'i)
- Kızgın olan nesne.
Plea.
Vigorous repulsion.
Defence.
Exception.
Incidental plea.
Motion.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.