deal out ne demek?
- Pay etmek, dağıtmak
 
pay
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
 - Eşit bölüm.
 - Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
 - Ayak
 
Apportionment.
Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.
deal a blow
- Bir kimseyi veya bir şeyi vurmak
 - Darbe indirmek
 
deal a blow at smb
- Yumruk atmak
 
out
- Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
 - Ünlem,, dışarı dışarıda
 - Dışarıya
 - Dışında
 - Arasından
 - Meydana, ortaya
 - Sız (kalmış)
 - Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
 - Yüksek sesle
 - Edat dışarıya, dışarıda
 
Türetilmiş Kelimeler (bis)
deal a blowdeal a blow at smbdeal a blow at smb.deal a new gamedeal indealdeal in a marketdeal next rowdeal smb. a blowdeal withdeadeaccessiondeacidificationdeacidifydeaconoutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette
