deafening ne demek?
- Sağır eden
- Sağırlaştıran
sağır
- İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse).
- Ses geçirmeyen.
- Isıyı az veren, geç ısınan.
- Vurulduğu zaman ses vermeyen.
- İçi görülmeyen, donuk (cam).
- Bütün düzeltmelere karşın işitme yitimi 70 desibelden daha çok olan, eğitim-öğretim çalışmalarında işitme gücünden yararlanamayan (kimse).
Deaf.
Muted.
As deaf as a doorpost.
Giving no sound.
deafening blast
- Son derece gürültülü patlama
- Şiddetli patlama
deafen
- Ses geçirmez yapmak
- Sağırlaştırmak
- Kulağını sağır etmek
- Kulağını tıkamak.
- Sağır etmek