daha yaşlı ne demek?
Older than.
older
- Daha yaşlı, büyük
daha yogun hale getir
Make denser
daha yukarı
Higher, upward of, upwards of.
yaşlı
- Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
- Yaşı ilerlemiş kimse
- Yaşla dolmuş (göz)
- Yaşlanmış olan.
Aged.
Doddered.
Elderly.
Overaged.
Senior.
Stricken in years.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
daha yogun hale getirdaha yukarıdaha yüksekdaha yüksek sesle çalmakdaha yükseltdahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdahdah etmekyaşlıyaşlı adamyaşlı alaşımyaşlı askeryaşlı atyaşlı bakireyaşlı başlıyaşlı dişi kediyaşlı ılıncıklaryaşlı kadınyaşla eşlenik kontrolyaşlakyaşlanabiliryaşlanabilir alaşımyaşlanabilir çelik