daha uzun bir şeyleriniz var mı ne demek?
Do you have anything longer.
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
More.
Over.
Still.
Only.
daha açık bir tonunu görmek istiyorum.
Shade: i would like to see a lighter shade.
uzun
- İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı.
- Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
- Ayrıntılı, derinlemesine
Long.
Tall.
Lengthy.
Extended.
Prolonged.
Maxi.
Far-off.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdahdah etmekuzunuzun açınıkuzun adımuzun adımlarlauzun adımlarla koşmauzun adımlarla yürümeuzun adımlarla yürümekuzun araçuzun atışuzun atlamauzu aletuzubuzubeuzubetuzubeti lisan