düdük gibi kalmak ne demek?
- Yapayalnız kalmak.
yapayalnız
- Yanında kimse veya hiçbir şey bulunmayan (kimse)
- Yanında kimse veya hiçbir şey bulunmayarak
 Lonely. Lonely.
 Lonesome. Lonesome.
 All alone. All alone.
 Solitarily. Solitarily.
 All by himself. All by himself.
düdük gibi
- (giysi için) çok dar, daracık.
 Short and tight. Short and tight.
düdük
- İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç
- Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna.
- Akılsız, boş kafalı.
 Pipe. Pipe.
 Whistle. Whistle.
 Hooter. Hooter.
 Reed. Reed.
 Penny whistle. Penny whistle.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
 Like. Like.
 Kind of. Kind of.
 Something like. Something like.
 Fashion. Fashion.
 Such as. Such as.
 Wise. Wise.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
 Stay. Stay.
