düşmemek ne demek?

  1. Bir şeyle sürekli ilgilenmek: “Hiç keser, çapa elinden düşmüyordu, yeri kazıyor kazıyordu.” -M. İzgü.
  2. (en)(neg. form of düşmek) fall, fall down, fall on, fall in a heap, collapse, come down, crash, crumble, crumple, crumple up, decline, decrease, deduct, degrade, dive, droop, drop, drop down, drop off, ebb, end up, fall among, fall from, fall off, fall over, go down, land.

düşme

  1. Düşmek işi.
  2. (en)Sag.
  3. (en)Fall.
  4. (en)Downfall.
  5. (en)Falling down.
  6. (en)Drop.
  7. (en)Descent.
  8. (en)Falling off.
  9. (en)Falling-away.
  10. (en)Flop.

düşme alçalma

  1. Satakda mal, pay belgiti, para kambiyo ve benzerleri geçer değerlerindeki düşüş.
  2. (en)Decline, fall.
  3. (fr)Baisse, chute

Türetilmiş Kelimeler (bis)

düşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumaz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın