dönüklük ne demek?
- Siyah ırkların bazılarında görülen, dudağın kalın ve dönük olma özelliği.
 - Dönük olma.
 
dönük
- Dönmüş, çevrilmiş (kimse)
 - Yönelmiş.
 
Turned.
Facing.
Directed.
dönü
- Dönme, dönüş, devir.
 - Namlu içerisindeki yiv ve setlerin, mermi çekirdeğine kendi ekseni etrafında soldan sağa veya sağdan sola doğru verdiği dönüş ivmesi, dönüş yönü.
 - Koşu yolunda, her birdönüşe verilen ad. Genellikle 400 m. olur.
 - Temel parçacıkların ya da çekirdeğin açısal devinim büyüklüğünü belirtmekte kullanılan ve yüklerin parçacık ekseni çevresinde dönmesine ilişkin bir nitelik.
 
Lap.
Spin, act of causing to spin; twirling movement, rotation.
Spin.
Umdrehung der laufbahn
Tour de piste
