crumpets in thick syrup ne demek?

1. Ekmek kadayıfı

ekmek

1. Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
2. İnsanı geçindirecek iş, kazanç
3. Yemek, aş
4. Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
5. Toprağı ekip biçmek için kullanmak
6. Serpmek.
7. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
8. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
9. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek.
10. Yarışta geçmek.

crumpet

1. KızarmışŸ hamur tatlısı; seksi kadın, fıstık (Argo)
2. Ekmek kadayıfına benzer kızarmış bir hamur tatlısı.

crump

1. Crump, pat sesi çıkartmak; çıtırdama sesi yapmak; şŸiddetlice vurmak

in

1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
2. Mağara.
3. İnsan.
4. Bkz. kovuk, mağara.
5. Koyun pisliği
6. (edat) içinde, -de, -da
7. Lair.
8. Cave.
9. Hole.
10. Burrow.

thick

1. Kalın
2. Kalınlığındaki
3. Sık, çok
4. Yoğun
5. Koyu
6. Kesif
7. Ahmak, kalın kafalı
8. Dil tutulur gibi telaffuz olunan, anlaşılmaz
9. Boğuk, kısık
10. Dumanlı, sisli, kalın kafalı, belirgin, yakın (arkadaş), aşırı, fazla

Türetilmiş Kelimeler (bis)