couleur ne demek?

  1. Couleur, (Fransızca) renk, gölge, ton

coulee

  1. Derin sel çukuru
  2. Donmuş lav tabakası.

could

  1. Ebilmek, yapabilmek, edebilmek, olabilmek; konservesini yapmak, konservelemek; kasede kaydetmek, kayıt yapmak (ses ya da görüntü), uzaklaştırmak (okul), kovmak
  2. Yardımcı, bak. can.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

couleecouldcould do withcould i have a gift boxcould i have a schedulecould i leave a messagecouchcouch grasscouchantcouchantlycoucher
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın