constraint set ne demek?

  1. Kısıt kümesi

kısıt

  1. Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması.
  2. Bunama, mahkûm olma vb. sebeplerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir.
  3. Bk.kısıtlayıcı.
  4. (en)Constraint.
  5. (en)Putting an incompetent person under the care of a guardian.
  6. (en)Appointing a caretaker for the goods of an incompetent or imprisoned person.

constraint

  1. Alıkoyma
  2. Çekinme
  3. Kendini tutma
  4. Sınırlama
  5. Manevi baskı
  6. Zorlama, baskı
  7. Sınırlama, tahdit
  8. Sıkıntı

constraints

  1. Kısıtlamalar

set

  1. (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
  2. Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
  3. Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
  4. Kurmak
  5. Takım
  6. Belirlenmiş.
  7. Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
  8. Oturtmak.
  9. Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
  10. Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

constraintconstraintsconstrainconstrain numericconstrainableconstrainedconstrained optimizationsetset a broken boneset a clockset a good exampleset a high standardset a high value onset a legal precedentset a limitset a match toset a person on his feetsese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın