kısıt ne demek?

1. Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması.
2. Bunama, mahkûm olma vb. sebeplerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir.
3. Bk.kısıtlayıcı.
4. Constraint.
5. Putting an incompetent person under the care of a guardian.
6. Appointing a caretaker for the goods of an incompetent or imprisoned person.

kısıtlayıcı

1. Kısıtlayan, kısıt altına alan kimse.
2. Sınırlayan, daraltan şey.
3. Bir veri kümesinde dış koşullar nedeniyle konulan sınırlama, anlamdaş. kısıt.
4. Restrictive.
5. Limiting.
6. Restricting.
7. Constraint.

kısıt altına almak

1. Kısıtlamak, hacir altına almak.

kısıtla

1. [kısıtlamak] limit, restrict, restrain, bound, circumscribe, constrict, cramp, hedge, hedge about, hedge around, hem in, inhibit, qualify, stint, tie down.

Türetilmiş Kelimeler (bis)