communicatory ne demek?
- İletişim kurabilen
- İletişim sağlayabilen
- Bilgi niteliğinde
iletişim
- Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon.
- Telefon, telgraf, televizyon, radyo vb. araçlardan yararlanarak yürütülen bilgi alışverişi, bildirişim, haberleşme, muhabere, komünikasyon.
- Bilgi ve deneyim alışverişi.
- Kişiler arasında duygu, düşünce, bilgi, haber alış verişi
- Bu alış verişte, kaynak durumunda olan kimsenin ortaya koyduğu ya da koymak istediği anlam ile bunu algılayanın buna verdiği anlam arasındaki özdeşlik, benzerlik ya da uyuşum ilişkisi.
Communication.
Touch.
Transmission.
Channel.
Transport and communication.
communicator
- Sinyal cihazı
- Konuşma aygıtı
- Konuşkan kimse
communicate
- Geçirmek, bulaştırmak
- Bağlantılı olmak
- Birbirine açılmak
- Dertleşmek, içini dökmek
- İletişim kurmak, temasa geçmek
- İfade etmek, anlatmak
- Nakletmek
- Meramını anlatmak
- Muhabere etmek, haberleşmek
- Bulaştırmak