communicator ne demek?
- Konuşkan kimse
- Sinyal cihazı
- Konuşma aygıtı
konuşkan
- Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan.
Talkative.
Chatty.
Communicative.
Articulate.
Conversational.
Forthcoming.
Gabby.
Garrulous.
Glib.
communicatory
- İletişim sağlayabilen
- Bilgi niteliğinde
- İletişim kurabilen
communicate
- Geçirmek, bulaştırmak
- Bağlantılı olmak
- Birbirine açılmak
- Dertleşmek, içini dökmek
- İletişim kurmak, temasa geçmek
- İfade etmek, anlatmak
- Nakletmek
- Meramını anlatmak
- Muhabere etmek, haberleşmek
- Bulaştırmak