civar ne demek?

  1. Yöre, yakın yer, havali, dolay

    Büsbütün aşka geldi. O civar halkınca pek sevilen bir başka şarkıya geçti.

    H. Taner

    Civarda başka vinç bulamamışlardı.

    A. Kulin
  2. Dolay.
  3. Yakında olan

    O kadar kararlı, o kadar gözü pekti ki civar mahalleden gelen çocuklar bile onun ordusuna yazılmaya başladılar.

    İ. O. Anar
  4. Bk. yöre
  5. Çevre, yöre, etraf.
  6. (en)Adjacencies.
  7. (en)Neighborhood.
  8. (en)Purlieus.
  9. (en)Environs.
  10. (en)Vicinity.
  11. (en)Adjacency.
  12. (en)Locality.
  13. (en)Precincts.
  14. (en)Vicinage.
  15. (en)Environment.
  16. (en)Surroundings.
  17. (en)Community.
  18. (en)Neck of the woods.
  19. (en)Neighbourhood.
  20. (en)Outskirt.
  21. (en)Purlieu.
  22. (en)Quarter.

yöre

  1. Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar, dolay.
  2. Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi olarak kullanılan un.
  3. Yakınlarda dört bir yan, bölge.
  4. (en)Precincts.
  5. (en)Belt.
  6. (en)Country.
  7. (en)Locality.
  8. (en)Neighbourhood.
  9. (en)Vicinity.
  10. (en)Environs.

civar hısımlığı

  1. Bk. dolay kandaşlığı

civar ı kutub

  1. Bk. kutup yöresi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

civar hısımlığıcivar ı kutubcivar mahkemecivardakicivarındacivariyyetcivaciva damla elektrotuciva fülminatıciva prensibiciva zehirlenmesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın