cilve ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz

    Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür.

    P. Safa
  2. Işve, naz
  3. Görünme, ortaya çıkma, tecelli

    Denizin çok cilvelerini tattık, diyordu.

    R. N. Güntekin
  4. Yeni gelin duvağının kaldırılması merasiminin ve bu münasebetle güveyin geline verdiği hediyenin (Türk yüz görümlüğü) adıdır.
  5. Esma-I İlahinin tecellisi.
  6. (en)Coquetry.
  7. (en)Coquettish airs.
  8. (en)Archness.
  9. (en)Manifestation.
  10. (en)Twist.
  11. (en)Grace manifestation.
  12. (en)Apparition.
  13. (en)Phenomenon.

cilve kutusu

  1. Çok cilveli kadın.
  2. İşvebaz, şuh.

cilve yapmak

  1. Nazlanmak, kırıtmak
  2. (en)Coquet.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cilve kutusucilve yapmakcilvebazcilvegahcilvegercilvei iradecilvekarcilvekünancilvelenmecilvelenmekcilvahcilvazcilcilacila bezicila bitiricicila çekmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın