burun buruna gelmek ne demek?

  1. Aniden karşı karşıya, yüz yüze gelmek; beklenmedik bir anda karşılaşmak

    Arkamdan birinin koşarcasına gelmekte olduğunu sezinledim. Dönerken burun buruna geldik.

    A. Rasim
  2. (en)Walk into.

burun buruna

  1. Birbirine çok yakın ve yüz yüze bir biçimde

burun

  1. Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
  2. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
  3. Kibir, büyüklenme.
  4. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
  5. Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çiftburun boşluğunu içine alan koku alma organı.
  6. Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
  7. (en)Nasal.
  8. (en)Rhinal.
  9. (en)Nose.
  10. (en)Smeller.

gelmek

  1. Getirmek
  2. Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
  3. Geriye dönmek
  4. Oturmaya, ziyarete gitmek.
  5. İsabet etmek.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
  8. Ortaya çıkmak, doğmak.
  9. Belli bir süre dolmak
  10. (en)Put in.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

burun burunaburunburun ahtapotuburun akarıburun akariyozisiburun akıntısıburun akmasıburun alt yoluburun arka siniriburun atardamarıburun aynasıburuburu zorlamasıburucburuçburukburuna aitburuna atılan yumrukburuna çekmeburuna çekmekburuna kadar yüksel
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın