bulanıklık ne demek?

  1. Bulanık olma durumu

    Bakışlarına çoktan bir ihtiyar sarhoş gözlerinin bulanıklığı gelmişti.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Çözünmemiş asıltının ışığı saçtırarak sıvıyı saydam göstermemesi.
  3. Berrak durumda bulunan ve içinde gözle görülen herhangi bir partikül var olmayan içeceklerin, herhangi bir hata sonucunda berraklığını yitirmesi.
  4. Gıda maddelerinde tanı ölçütü, turbidite.
  5. Su içerisindeki asılı partiküller nedeniyle berraklığın bozulması, turbidite.
  6. (en)Blurriness.
  7. (en)Cloudiness.
  8. (en)Blur.
  9. (en)Mackle.
  10. (en)Turbidity.
  11. (fr)Turbidité

bulanık

  1. Bulanmış, duru olmayan bir biçimde
  2. Bulanmış olan, duru olmayan
  3. Bulutlu, kapalı (hava).
  4. Açık seçik görünmeyen, net olmayan.
  5. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
  6. Niteliği tam anlaşılmayan
  7. Görüntünün odak noktasına düşmemesinden doğan durum.
  8. (en)Out of focus, blurred, unsharp, hazy.
  9. (en)Muddy.
  10. (en)Blurry.

bulanıklık dairesi

  1. Bk. bulanıklık tekeri

bulanıklık noktası

  1. Kalorimetrede soğuyan yağın bulandığı ve donmanın ilk belirtisi olan koyu bir tabakanın oluştuğu sıcaklık.
  2. (en)Cloud temperature.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bulanıklık dairesibulanıklık noktasıbulanıklık ölçümübulanıklık tekeribulanıklık testibulanıklıkölçerbulanıklıkölçümbulanıklaşmabulanıklaşmakbulanıklaşmamakbulanıklaştırbulanıklaştırmabulanıkbulanık basmakbulanık çevrinmebulanık filmbulanık görüntü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın