bulamak ne demek?

1. Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak.
2. Kirletmek.
3. To besmear.
4. To bedaub.
5. To smear.
6. To cover with.
7. To roll sth in.
8. To bedaub with.
9. Malax.
10. Lime.

bulama

1. Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez
2. Bulamak işi.
3. Semi-solid molasses of boiled juice of grapes.

bulamaç

1. Sulu, cıvık hamur.
2. Bu koyulukta yapılan çeşitli hamur yemekleri.
3. Karışık, oradan buradan toplanmış
4. Unlu haşlama yemeği
5. İçindeki katı oranı oldukça yüksek (% 1-5) olmasına karşın, bir sıvı gibi akabilen sıvıkatı karışımı cıvık çamur.
6. Karışımlardan daha koyu kıvamlı ve daha yoğun nitelikli sıvı süspansiyon olarak hazırlanan ilaç biçimi.
7. Tahıl unlarının sulandırılarak hayvanlara verildiği bir yiyecek, sulu konsantre yem.
8. Magmas, wet feed.
9. Emulsion.
10. Slurry.

Türetilmiş Kelimeler (bis)