breaking capacity ne demek?

  1. Kesme yeteneği (şalter)

kesme

  1. Kesmek işi.
  2. Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas.
  3. Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
  4. Kesin, değişmez, maktu.
  5. Kesme işareti.
  6. Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat.
  7. Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 m kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia).
  8. Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi.
  9. Klasik balede küçük ara adımı.
  10. Optes'Te, on parmak izinin veya olay yeri izinin tarandıktan sonra iz bölgesinin seçilerek lüzumsuz bölgelerinden ayrılması.

breaking current

  1. Kesme akımı (şalter)

breaking

  1. Meskene tecavüz
  2. Kırılma
  3. Kırma, zorla girme, bozma

capacity

  1. Verim, yeterlik
  2. Kapasite
  3. Hacim, oylum
  4. İstiap haddi
  5. Yetenek, kabiliyet
  6. Güç, iktidar
  7. Mevki, sıfat

Türetilmiş Kelimeler (bis)

breaking currentbreakingbreaking and enteringbreaking awaybreaking distancebreaking doorsbreaking downbreaking down temperaturebreaking inbreaking into piecesbreakbreak a codebreak a legbreak a promisebreak a recordcapacitycapacity costcapacity factorcapacity heatcapacity measurecapacity of competitioncapacity of marriagecapacity of succeedingcapacity of suing and being suedcapacity outputcapacitcapacitancecapacitance bridgecapacitance coefficientcapacitance coupling
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın