bozulmak ne demek?

  1. Bozma işine konu olmak

    Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur.

    B. Felek
  2. Yiyecek kokmak, yenilemeyecek duruma gelmek, ekşimek.
  3. Dağılmak, bozguna uğramak
  4. Taşıt arızalanmak.
  5. İyi ve değerli niteliğini yitirmek

    Stüdyo öyle karanlık ki gözlerim bozuluyor.

    S. Birsel
  6. Bir şeye kızmak, içerlemek

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı.

    O. C. Kaygılı
  7. Sağlığını yitirip zayıflamak.
  8. (en)Get out of hand.
  9. (en)Lose face.
  10. (en)Go haywire.
  11. (en)Break down.
  12. (en)Get out of order.
  13. (en)Fail.
  14. (en)Go wrong.
  15. (en)Spoil.
  16. (en)Decay.
  17. (en)Upset.
  18. (en)Go bad.
  19. (en)Go sour.
  20. (en)Turn sour.
  21. (en)Sour.
  22. (en)Bust.
  23. (en)Collapse.
  24. (en)Conk.
  25. (en)Decline.
  26. (en)Deteriorate.
  27. (en)Disrupt.
  28. (en)Dwindle.
  29. (en)Go off.
  30. (en)Go under.
  31. (en)Perish.
  32. (en)Retrograde.
  33. (en)Retr.
  34. (en)Break.
  35. (en)Decompose.
  36. (en)Discolour.
  37. (en)Repine.
  38. (en)Shatter.
  39. (en)To spoil.
  40. (en)To deteriorate.
  41. (en)To go bad.
  42. (en)To go sour.
  43. (en)To turn sour.
  44. (en)To rot.
  45. (en)To sour.
  46. (en)To decompose.
  47. (en)To decay.
  48. (en)To be disconcerted.
  49. (en)To be embarrassed.
  50. (en)To look small.
  51. (en)To feel small.
  52. (en)To become depraved.
  53. (en)To be corrupted.
  54. (en)To break down.
  55. (en)To go wrong.
  56. (en)To conk out.
  57. (en)To become depraved / corrupt.
  58. (en)To be flustered.
  59. (en)To be angry and upset.
  60. (en)To have bad health.
  61. (en)To change for the worse.
  62. (en)To disintegrate.
  63. (en)To ruin.
  64. (en)To dissolve.
  65. (en)To defor.
  66. (en)Break up.

bozulmak üzere

  1. (en)On the turn.

bozulma

  1. Bozulmak işi.
  2. Bir radyo-televizyon yayınının alınışında, yararlı ime binen zararlı bir imin, ses ya da resmi etkilemesi durumu.
  3. Seslendirme ya da yayın dizgesinde, ses dalgasının uğradığı istenmeyen değişikliklerden dolayı, alınan ses ile yayınlanan ses arasındaki her türlü başkalık. TV
  4. Gıda maddelerinin gerek üretim hatası ve gerekse depolama koşullarının uygun olmaması nedeniyle fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin tüketime engel olacak biçimde değişmesi, degradasyon.
  5. (en)Sound distortion, distortion,.
  6. (en)Scrambling.
  7. (en)Breakdown.
  8. (en)Spoilage, degradation.
  9. (en)Spoilage.
  10. (en)Decomposition.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bozulmak üzerebozulmabozulma boşalmasıbozulma bölgesibozulma gerilimibozulma halibozulbozulabilirbozulabilirlikbozulabilmebozulamakbozucubozucu etkenbozucu koşulbozucu mercekbozucu okuma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın