bowk ne demek?
- Büyük kova
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
bowknot
- Ilmik, ilmek
bow
- Yay
- Başını eğerek selamlamak, reverans yapmak
- Eğmek, eğilmek, başla selamlamak, reverans yapmak, boyun eğmek; çekilmek
- Baş eğerek selamlama, reverans.
- Baş, pruva bowman baş tarafta kürek çeken adam
- Filikada pruvacı.
- Eğmek
- Başını eğdirmek
- Başını eğerek yol göstermek
- (ok atmak için) yay. (yaylı çalgı için) yay