bosal ne demek?

  1. (en)Become empty

become

  1. Olmak: yakışmak, yaraşmak, gitmek What became of ? ne oldu ? nereye gitti ? ne yaplyor? become due vadesi gelmek.
  2. Olmak, laşmak, leşmek; haline gelmek, kesilmek, yaraşmak; güzel durmak, uymak yakışmak

bosalt

  1. (en)Drain down

bosaltma kondansatörü

  1. (en)Dump condenser

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bosaltbosaltma kondansatörübosaltma muslugubosaltma musluğubosaltma sifonubosaltma tapasibosaltmakbosabosa tutmakbosajBOSbos bellekbos dizgibos dizibos dolas
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın