boş gözlerle bakmak ne demek?
- Anlamsız anlamsız bakmak
anlamsız
- Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız, absürt.
- Meaningless.
- Insignificant.
- Pointless.
- Inexpressive.
- Blank.
- Empty.
- Nonsense.
- Absurd.
- Insane.
boş
- İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
- Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal.
- Yapılacak işi olmayan, işsiz.
- Yararsız, nafile
- İşsiz bir biçimde
- Verimsiz.
- Anlamsız
- Habersiz, hazırlıksız
- El kaldırma aletlerinden olup bir ağ torba ve iki sopadan oluşan av aracı.
- Empty net.
boş ad
- Olağan yorumda hiç bir nesneyi göstermeyen ad.
gözle
- Eye; sight; cell, compartment, drawer, cubbyhole, cubby, cubicle, cuddy; eyehole, small hole (as in a needle); optic; blinker; orbit, orb.
bakmak
- Bakışı bir şey üzerine çevirmek
- Aramak.
- Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
- Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
- Beslemek, geçindirmek.
- Bir iş birinden beklenmek.
- Hastayı muayene etmek.
- Tedavi etmek için ilgilenmek.
- Bk. başvurmak
- Front on to.