boğum ne demek?

  1. Boğulmuş, sıkılmış yer

    Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti.

    Ö. Seyfettin
  2. Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü.
  3. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer.
  4. Durağan dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalar.
  5. Yaprakların gövde üzerinde bağlı oldukları yer. Nodyum.
  6. Bkz. düğüm, gangliyon
  7. (en)Node.
  8. (en)Articulation.
  9. (en)Joint.
  10. (en)Knuckle.
  11. (en)Internode.
  12. (en)Ganglion.
  13. (en)Node, nodus.
  14. (al)Knoten
  15. (fr)Noeud
  16. (la)Nodus: düğüm

boğum boğum

  1. Çok boğumlu
  2. (en)Gnarled.

boğum noktası

  1. (en)Nodal point.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

boğum boğumboğum noktasıboğumlamaboğumlama durağıboğumlama duruşuboğumlama vurgusuboğumlamakboğumlamalı sesboğumlanmaboğumlanma bozukluğuboğuboğucuboğucu dumanboğucu gazboğucu hava
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın