black only ne demek?
- Salt siyah
salt
- İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak.
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı.
- Yalnızca
- İçine, kendisine yabancı başka hiç bir şey karışmamış olan ; arı.
- Uygulamayla ilişkisi olmayan bilimler. (Ör.salt matematik.)
- Başka bir yetiye bağlı olmayan. (Ör. Descartes'tasalt anlık duyulara gereksinme göstermeyen, böylece desalt olan bilgiyi sağlar.)salt us (Kant'ta): Deneyden bağımsız, içinde duyudan hiç bir şey bulunmayan us.
- Deriyle ilişkili lenfoid doku.
- Bileyi taşı.
Skin-associatedlymphoid tissue, SALT.
Absolute.
black on white
- Beyaz üzerine siyah
black oak
- Kara meşe
only
- Sadece
- Başhemşire vakarlı
- Yalnız, ancak, başlı başına
- Tek, biricik, ancak, ağırbaşlı
- Bir tek, eşsiz, biricik, yegane
- Bundan başka, yalnız, fakat
Türetilmiş Kelimeler (bis)
black on whiteblack oakblack oakumblack oliveblack olivesblack africablack and blueblack and dry landblack and whiteblack and white displayblackblack and white filmblack and white imageblack and white overheadsblack and white televisionblacheadblabblab outblabberblabbermouthblabbermouthedonlyonly by forceonly childonly daughteronly for showonly heironly ifonly justonly just enoughonly onceonlaronlar beni tam uyuyorlaronlar beni tam uyuyorlar.onlar içinonlar kümesi