birinci kusak bilgisayar ne demek?
First generation computer
first
- En büyük
- İlk, birinci, baş
- Başlangıç
- Baş yer, birincilik
- En tiz ses
- Birinci mal
- Ayın ilk günü
- Evvelâ, ilk önce, başta, en ileride
- İlk defa olarak
- Ondan evvel
birinci
- Bir sayısının sıra sıfatı.
- Zaman, yer, sıra bakımından başkalarından önce gelen kimse, şey
- Sırada, önem sırasında en üstün olan kimse
- Ulaşım araçlarında mevki, sınıf
- Sinemalarda, bazen ön ve hususinin bir bölümünü kapsayan sıralar; genellikle salonun görüntülükten ortasına doğru uzanan bölümü.
- Bir kümenin, bir bölgenin ya da tüm bölgelerin takımları arasında yapılan oyunlar sonucunda puan yönünden en üst sırayı elde eden takım.
First.
Primary.
Premier.
Uppermost.
birinci ağırlık
- 48 kiloda yapılan güreşler.
kusak
Sash cord
bilgisayar
- Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin.
- Çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırada bir işletmen'in işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre özdevimli olarak yürüten bir veri işleyici,
- Bilgi depolayan, bu bilgiye bir dizi mantıksal işlem uygulayan ve istenildiğinde bu işlemlerin sonucunu bilgi olarak sunan elektronik aygıt.
Computer, data processing system.
Computer.
Computer, Rechenanlage
Rechenmaschine
Calculatrice, ordinateur
Ordinateur, calculateur
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birincibirinci ağırlıkbirinci alanbirinci alkolbirinci aoristbirinci arakonakçıbirinci asma katbirinci ayak duruşubirinci balkonbirinci banyobirincbirincasıfbiribiri çeyrek geçiyorbiri eşikte biri beşiktebiri hariçbiri muattalkusakkusak bagikusak basikusakıskusaklama drenajikusaklama drenikusaklama kanalikusakusacak gibikusacak gibi olmakkuskus otukus yemi