birinci ne demek?

  1. Bir sayısının sıra sıfatı.
  2. Zaman, yer, sıra bakımından başkalarından önce gelen kimse, şey

    Birincisi ne kadar mağrur ise, öbürü o kadar yılışık.

    Y. Z. Ortaç
  3. Sırada, önem sırasında en üstün olan kimse

    Sınıfın birincisi olduğundan imtihanlara girişinde...

    Ö. Seyfettin
  4. Ulaşım araçlarında mevki, sınıf

    Bütün grubu hiç olmazsa ilk ineceğimiz iskeleye kadar birincide götürmek istemişti.

    R. N. Güntekin
  5. Sinemalarda, bazen ön ve hususinin bir bölümünü kapsayan sıralar; genellikle salonun görüntülükten ortasına doğru uzanan bölümü.
  6. Bir kümenin, bir bölgenin ya da tüm bölgelerin takımları arasında yapılan oyunlar sonucunda puan yönünden en üst sırayı elde eden takım.
  7. (en)First.
  8. (en)Primary.
  9. (en)Premier.
  10. (en)Uppermost.
  11. (en)Winner.
  12. (en)The first.
  13. (en)Fundamental.
  14. (en)Initial.
  15. (en)Prime.
  16. (en)Stalls.
  17. (en)Champion.
  18. (al)Parkett
  19. (fr)Orchestre

birinci ağırlık

  1. 48 kiloda yapılan güreşler.

birinci alan

  1. (en)Field one

Türetilmiş Kelimeler (bis)

birinci ağırlıkbirinci alanbirinci alkolbirinci aoristbirinci arakonakçıbirinci asma katbirinci ayak duruşubirinci balkonbirinci banyobirinci basamakbirincbirincasıfbiribiri çeyrek geçiyorbiri eşikte biri beşiktebiri hariçbiri muattal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın